Zafer Biryol

kategorisinde, 19 Ocak 2012 Perşembe 23:02 tarihinde yayınlandı 9388 defa okundu
Zafer Biryol
Süper Lig`in gol krallarından Zafer Biryol, İngilizce öğrenmek için bir yıl önce Kanada`nın yolunu tutmuş. Bir futbol okuluna ortak olan Rize doğumlu golcüyle hedeflerini ve şike meselesini konuştuk.

Süper Lig`in gol krallarından Zafer Biryol, meslektaşlarından farklı bir yol çizerek İngilizce öğrenmek için bir yıl önce Kanada`nın yolunu tutmuş. Bir futbol okuluna ortak olan Rize doğumlu golcüyle hedeflerini ve şike meselesini konuştuk

Anelka bile oyna mıyordu, ben nasıl oynayayım?
Zafer Biryol, gol kralı olduğu 2004- 2005 sezonundan sonra Fenerbahçe`ye anlaşır ama sarı-lacivertli takımda sadece üç maça çıkar. Onun ağzından Kadıköy günlerini dinleyelim: "Konyaspor`da sakatlıktan daha yeni çıkmıştım. O sezon kampa da katılamamıştım. Lig başladı. Fenerbahçe`de gol sıkıntısı vardı. Hatta arkadaşlar espri yapıyordu, `Fenerbahçe seni alır bu aralar` diye... Bir-iki hafta geçti bir baktım Fenerbahçe`ye transfer olmuşum! Fenerbahce`de oynayamadım çünkü takıma gelir gelmez yeniden sakatlandım ve bu sakatlık dört ay surdu. Kadro çok genişti ve biz tek forvetle oynuyorduk. Nobre, Semih, Anelka ve ben vardık. Daum`un futbol anlayışı belliydi ve kadroyu asla değiştirmiyordu. Giren-çıkan hep belliydi. Bana `Neden oynayamadın` diyenlere verdiğim cevap şuydu: `Anelka bile oynayamıyordu. Ben nasıl oynayayım!` Şaka bir yana, kendime güvenimi tamamen kaybetmiştim."

Şikeye bir kez bulaştın mı...
Kendisine hiç şike teklif edilmediğini belirten Zafer Biryol, Kanada`da Türk futboluyla ilgili en çok merak edilen konunun şike olmasından biraz rahatsız:

- Hiç şikeye şahit oldunuz mu?
- Şike var, hiç şahit olmadım ama var! Fısıltı halinde kulağımıza geliyordu zaten. Şike iki çeşit oluyor, hatır şikesi ve para karşılığında. Hatır şikesinde futbolcu arkadaşını sahada fazla koşmaması konusunda ikna eder, genelde yalvarır! Bu işlere bulaşan Türk futbolcu sayısı sanıldığı kadar fazla değil. Türkiye`de her sene birileri zor durumda kalıyor. Kulaktan kulağa ismin duyulur, herkes seni bulur.

- Aziz Yıldırım`ın bu olayda baş aktör olması sizi şaşırttı mı?

- Benim tanıdığım kadarıyla Aziz Yıldırım, işini çok iyi yapan bir başkan. Fenerbahçe`yi sağlam temeller üzerine oturttu. Böyle şeylere ihtiyaç duyacağı aklımdan geçmezdi. Şunu söylemek lazım, bu tip durumlarda muhakkak başkanın haberi olur. Çünkü büyük paralar döner.
- Son dönemdeki gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?
- Şikeyle mücadelede hiçbir şekilde taviz verilmemesi lazım. Küme düşmeler olursa futbolumuzun yara alacağı kesin. Yine de bizim insanımızda bu futbol sevgisi oldukça, futbolumuz iyi yönetildiği takdirde çok büyük bir sıçrama yapacağımıza inanıyorum

Hakan Şükür`ü tek geçerim
- Ersun Yanal çok iyi bir eğitimci ve antrenman bilimci. Kendini hep geliştiren bir isim. Onun yapısı takımı işleye işleye bir yerlere getirmek. Milli Takım ne yazık ki ona uygun olmadı.
- Birlikte oynadığım en iyi oyuncu Altan Aksoy`du. Kariyeri, yeteneği paralelinde gitmeyen bir oyuncuydu. Başkaları birkaç ekstra özellikle dünyada söz sahibiyken, Altan`ın o meziyetlerle Türkiye`de bile söz sahibi olamaması çok enteresan gelmiştir bana.

- Hiçbir bir oyuncu için `Onun gibi olabilseydim` diye düşünmedim ama `Keşke biraz daha iyi oyuncu olabilseydim` diye çok düşündüm! Golcüler arasında dünyada Van Basten`i Türkiye`de Hakan Şükür`ü tek geçerim.

- Tarabyaspor`dan Beşiktaş`a transfer olmam hayatımın dönüm noktasıydı. O zaman futbolcu olacağıma inandım. Çalıştığım işi bırakıp sadece futbola yönelmek, `Beşiktaş` patenti yemek çok fayda sağlamıştı profesyonel kariyerime. - Futbol hayatım boyunca ailemden birileri maça geldiğinde gol atamazdım (eşim hariç). Ankara Şekerspor`dayken 11 maç üst üste gol atmıştım. Ağabeylerim bir maça geldi ben de tık yok!

(sabah)