İlk ve Orta okulu Rize’de, Liseyi Trabzon’da okudu. Hukuk Fakültesine devam ederken öğrenimine bir süre ara verdi. Daha sonra Yüksek İnşaat Teknikeri olarakhayata atıldı.
Bulunduğu Görevler
1-RizeİlYSE Müdürlüğü,
2-Çay-Kur Yönetim Kurulu Üyeliği
3-Merkez Çay Ekicileri Kooperatifi Başkanlığı
5 Şubat 1978 ile 24 Aralık 1979 tarihleri arasında Gümrük ve Tekel Bakanlığı yaptı. Çaykur’un kendi bakanlığına bağlı olması ve “çay üreticisinin problemlerini bilen” bir yetkili olarak üreticilerinin çay toplamada kullandıkları ” çay makası “nm kullanımını serbest bıraktı.Böylece işçi ücretlerinden tasarruf edilerek aile ekonomisine önemli bir katkı sağlandı.
Bugün görüyoruz ki bu karar isabetli olmuştur ve çayın makasla toplanmasının kaliteyle hiçbir ilgisi yoktur. Nüfusun kalabalık ve işçi ücretlerinin düşük olduğu Güneydoğu Asya ülkelerinde çayın elle toplanması bu insanlara ekonomik bir yük getirmemektedir.
El ile çay toplama en ilkel yöntem olup, Rize’li kendi ürününü kendi ürettiği teknolojik aletle toplamaktadır. Karasaban’ ın yerine Traktör kullanıldığı gibi.
Rize Spor’ un kurucu ve başkanlığını da uzun süre yapan Tuncay Mataracı halen ticaretle uğraşmaktadır.
BİR ZAMANLAR TÜRKİYE ONLARI KONUŞUYORDU
2013`E KADAR SİYASİ YASAKLI-
Tuncay Mataracı, 1978 yılında Demokrat Parti`den ayrılan 11 milletvekili ile birlikte CHP`ye katıldı. Bülent Ecevit döneminde CHP`de Gümrük ve Tekel Bakanı olan Mataracı, 12 Eylül 1980 İhtilali sonrası Milli Güvenlik Konseyi (MGK) tarafından 23 Nisan 1981 tarihinde Yüce Divan`a sevk edildi. Yargılanmasına 15 Haziran 1981`de başlanan Mataracı, 16 Mart 1982`de 36 yıl ağır hapis ve 787 milyon 386 lira para cezasına çarptırıldı. Tuncay bugüne kadar en ağır cezaya çarptırılan bakan oldu. “Gelmiş geçmiş iktidarlar önlem alsaydı Türkiye 1960, 1971, 12 Eylül 1980 ihtilallerini, ne de 28 Mart olaylarını yaşardı” diyen Mataracı, şunları kaydetti: “O dönemin acısını yaşayan bir siyasetçiyim. 12 Eylül sonrası dönemin siyasi intikamlarının acısını çektim. Ancak vicdanen müsterihim. Kamuoyunda beraat ilamımı elime almışım. Şimdi ise mütevazı bir yaşam sürüyorum. Dostlarımla sohbet ediyorum, çocuklarımla vakit geçiriyorum. Geçmişe dayalı sohbetlerimiz oluyor. Ancak 30 yıldır yaşanan gelişmeler sonrası insanların bizlerle fikir alışverişinde bulunması bizi mutlu ediyor. Benim gibi siyasi yasaklı kalmadı. 2013 yılının sonunda yasaklı dönemim sona erecek. Ben de siyasi haklarımın iadesi için gerekli şikayetimi yapacağım. Ancak siyasetçi olarak aktif siyasette olacağım diye bir şey yok. Ancak o gün geldiği zaman rotamızı belirleyeceğiz.”