İNSANLIK;‘’HOŞGÖRÜYLE’’ BAŞLAR!..

31 Ocak 2015 Cumartesi 08:59 tarihinde yayınlandı 4868 defa okundu
Orhan YAZICILAR Tüm Yazıları

 Hoşgörü açık yürekli insan davranışıdır.

Hoşgörü insan hayatının özü yani çekirdeğidir. İnsan olmanın ta kendisidir.
Günümüzde her zamankinden daha çok hoşgörüye ihtiyacımız vardır.
Olumsuzlukların büyük bir bölümünde hoşgörülü olmamız yatar. Evde, günlük yaşam alanlarımızda, trafikte, okulda, iş yerinde velhasıl insanın olduğu her mekanda engin hoşgörüye ihtiyaç vardır.
Eğitimli olsun, eğitimsiz olsun her bireyimizde ne yazık ki bu hastalık, bu eksiklik mevcuttur.
Oysa tarih boyunca milletimizin en büyük hasleti, hoşgörülü olmayı kendisine şiar edinmesiydi.
Bir çocuğun yaramazlığı karşısında ona kızmak, millet olarak bizim vazgeçemediğimiz davranışımızdan birisidir. Ben de zaman zaman bu hatalara herkes gibi düştüm. 
Halbuki, o çocuğa hoşgörülü davranıp, yaptığının yanlış olduğunu sevecen bir yüz ifadesiyle söylemek ve doğru davranışı ona anlatmak en doğru olanı değil mi?
Peki, neden böyle davranıyoruz?
Öncelikle kendimizle barışık değiliz.
Kendimize güven duymuyoruz.
Kendimizi yeterince tanımıyoruz.
En önemlisi ise kendimize saygı belemiyoruz.
Zaten bir insan kendisine saygı duymuyorsa, ondan, karşısındakine saygı duyması beklenemez.
Yaşadığımız ortamlarda, güler yüz gösterip kaç kişiye selam veriyoruz.? Merhaba ya da günaydın diyoruz?
Asansörde çıkıyoruz. Herkes birbirine sırtını dönerek kata gelmeyi bekliyoruz. Peki, nerde selam vermek, iki laf etmek? Sanki doğuştan küs gibiyiz birbirimize.
Hoşgörü bir anlayış, sevgi yoludur. Hataları düzeltmek ancak sevgi ve hoşgörü ile mümkündür.
Yaşanan olumsuz olaylara baktığımızda birçoğunun sebebinin hoşgörüsüzlükten kaynaklandığını görürüz.
İnsan kendisiyle barışık olmayınca, toplumda da barışık olamıyor. Sonra da herkes bir diğerini suçluyor, en kolay yolu seçiyor.
Mevlana: ‘’Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.’’ Diyor.
Ne zaman: Yaratılanı hoş görürüz yaratandan ötürü.
Ne zaman: İnsanları olduğu gibi kabul ederiz.
Ne zaman: Birbirimize tahammül ederiz.
Ne zaman: Birbirimize karşı sabırlı oluruz.
Ne zaman: Din birliği, dil birliği, kültür birliği ve tarih birliğini ayrımcılık yapmadan yaşarız.
Ne zaman: ortak vatan birliğini sağlarız. 
İşte o zaman, hoşgörü davranışa yeniden kavuşuruz.